Zaman Aşımına Uğrayan Bono
- avcesurtunc
- 14 Nis
- 3 dakikada okunur
aman aşımına Uğrayan ve Bu Nedenle Kambiyo Senedi Vasfını Kaybederek (Yazılı) Delil Başlangıcına Dönüşen Bonodaki Vade Tarihi, Temel İlişkiye Dayanılarak Yapılan Bir Takip Veya Açılan Bir Davada Temerrüde Esas Alınamayacaktır
YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME
HUKUK GENEL KURULU
Esas Numarası: 2019/1, Karar Numarası: 2019/8 Karar Tarihi: 25.12.2019
749. MADDE - Zaman aşımı
(1) Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan İşlemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
(2) Hamilin, cirantalarla düzenleyene karşı ileri süreceği İstemler, süresinde çekilen protesto tarihinden veya semtte “gidersiz iade olunacaktır" kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
(3) Bir cirantanın başka cirantalarla düzenleyen aleyhine ileri süreceği istemler, cirantanın poliçeyi ödediği veya poliçenin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrar."
Buna göre TTK'nin 779/1 maddesi gereğince bonoda düzenleyen, tıpkı poliçede kabul eden muhatap gibi sorumlu olduğundan ona karşı ileri sürülebilecek bonoya dayalı talep haklan da vadeden itibaren üç yıllık zaman aşımı süresine tabidir.
Hamilin düzenleyen dışındaki başvuru borçlularına karşı talep hakları ise süresinde çekilen ödememe protestosu tarihinden, bono üzerinde protestodan muafiyete yönelik bir kayıt varsa bu kez vadenin dolduğu tarihten itibaren bir yıllık zaman aşımı süresine tabidir.
Nihayet başvuru borçlusu sıfatıyla ödeme yapan bir cirantanın kendisinden önce gelen başvuru borçlularına ileri sürebileceği talepler ise, bonoyu ödediği veya bono dava yoluyla kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren altı aylık zamanaşımı süresine tabidir.
750. MADDE - Zamanaşımının Kesilmesi
Zaman aşımı; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesiyle kesilir.
751. MADDE - Hükümleri
(1) Zaman aşımını kesen işlem, kimin hakkında meydana gelmişse ancak ona karşı hüküm ifade eder.
(2) Zamanaşımı kesilince, süresi aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar.
Bono Kanun’da belirtilen zaman aşımı süresinin geçmesi ile birlikte kendiliğinden kambiyo senedi vasfını kaybetmez. Ancak borçlunun zaman aşımı definde bulunması hâlinde bono, kambiyo senedi vasfını kaybeder.
Borçlu süresi içerinde zaman aşımı definde bulunmaz ise bono kambiyo senedi vasfını kaybetmeyeceği için hamil. bonoya davalı olarak İcra takibi yapabilir veya alacak davası açabilir. Ayrıca zaman aşımı bir defi olduğundan hâkim tarafından resen dikkate alınamaz, mutlaka ilgili kişinin bu defivi ileri sürmesi gerekir (Poroy, Reha Tekinalp. Ünal: Kıymetli Evrak Hukuku Esasları. İstanbul. 2018, s, 272; Kendigelen/Kırca, s. 264),
Zaman aşımına uğrayarak kambiyo senedi vasfını kaybeden bono adi senede dönüşmemekle birlikte bu bonodan HMKnin 202. maddesi kapsamında (yazılı) delil başlangıcı olarak yararlanılabilecektir (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü C, II. İstanbul 2001. s. 2302). Nitekim doktrin ve uygulamada zaman aşımına uğrayan ve imzası inkâr edilmeyen bir bononun adi senede dönüşmeyeceği ancak temel borç ilişkisi bakımından (yazılı) delil başlangıcı teşkil edeceği noktasında tam bir görüş birliği bulunmaktadır.
Bununla birlikte zaman aşımına uğramış bononun (yazılı) delil başlangıcı teşkil etmesi için de, iddia eden kişi ile karşı taraf arasında bir temel ilişkinin bulunması gerekmektedir. Böyle bir temel İlişkinin bulunmadığı durumlarda, iddia eden kişi yönünden zamanaşımına uğramış bono (yazılı) delil başlangıcı dahi teşkil etmeyecektir.
Temel borç ilişkisinin taraflarından birinin bir bono düzenleyip lehtara vermesiyle taraflar arasında kambiyo hukukuna dayalı ikinci bir borç ilişkisi doğar. İşte bono üzerinde yer alan ve TTK'nin 746. maddesi İle düzenlenen vade, taraflar arasındaki temel borç ilişkisinin vadesi değil, kambiyo hukukuna dayalı borç ilişkisinin vadesidir. Zira zaman aşımına uğrayarak kambiyo senedi vasfı kaybedildikten sonra bonodaki vade tarihinin, taraflar arasındaki temel ilişki kapsamında birlikte tespit edildiğinden veya taraflardan biri tarafından kendisine tanınmış olan ihbarda bulunmak suretiyle belirlendiğinden bahsedilemeyecektir.
O hâlde temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada zaman aşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybederek (yazılı) delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihi, TBK nin 117/2 maddesi ile belirlenen temerrüt için ihtara gerek olmayan durumlar kapsamında olmadığından, borçlunun temerrüde düşürülmesi için TBK'nin 117/1 maddesi gereğince ihtar gereklidir.
Zaman aşımına uğrayan ve delil başlangıcı olma dışında hukuken hiçbir sonuç bağlanmayan hatta asıl alacağın varlığının ispatında bile tek başına delil kabul edilmeyen bir belgede yazılı vadenin, temerrüt ihtarına gerek olmaksızın temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi hakkaniyete de aykırı olacaktır. Aksi hâlde zaman aşımına uğrayan bononun hamili, kambiyo senedinden doğan haklarını korumak için zaman aşımı süresi içinde Kanunun kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemesine rağmen, temel ilişkiye dayalı olarak yapacağı takip ya da açılan davada vade tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yükümlülüklerini verine getirmeyen hamilin hiçbir kayba uğramayacağı sonucunu doğurur ki, hukuk sisteminin buna cevaz vermesi mümkün değildir.
Hâl böyle olunca, zaman aşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybederek (yazılı) delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihinin; temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınamayacağına karar verilmesi gerekmiştir.
IV- SONUÇ
Zaman aşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybederek (yazılı) delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihinin; temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınamayacağına dair. 25.12.2019 tarihinde yapılan İkinci oturumda üçte ikiyi aşan oy çokluğu ile karar verilmiştir.
Commentaires